Protez göz yapılması aşamasında göze yerleştirilen implantlar göz kapalı kalacak şekilde ameliyattan sonra 1 ay yuvasında durur. Bu süreçte vücudun bir parçası olacak şekilde göz yuvasında iyileşme süreci devam eder. Bir ay sonra göz kapakları açılır ve göz yüzeyinin gelişimine bakılır. Enfeksiyon, ugun olmayan şekil, büyüklük ve tipteki implantlar ve uygun olmayan teknikle yapılan cerrahi girişimlerden iyileşme süreci olumsuz etkilenir ve göz yeni yerleştirilen implantı kabul etmez ve atar. Bu atılma implantın önünün açılması şeklinde olabileceği gibi, implantın tamamen atılması şeklinde de olabilir. Bu süreçte implantın şeklinin, tipinin ve büyüklüğünün değerlendirilmesi ve hastanın o anki göz yuvasının özelliklerinin iyi yorumlanması gereklidir. Mevcut bulgular dahilindeimplant revize edilebilir, yeni bir implant kullanılabilir. Bu aşamada ağız ve damaktan alınan mukoza veya kalçadan veya göbekten alınan yağ dokuları kullanılabilir.
Dr. Onur Konuk’a İmplant atılması tedavisi ile ilgili en sık sorulan 3 soru:
1. İmplant atılması geliştiğini nasıl anlarım? Bulguları nelerdir?
Bu tablonun bulguları çok sinsi gelişebilir ve bazen hiç bulgu vermeden rutin göz muayeneleri sırasında tespit edilebilir. Bunun yanında gözde aşırı çapaklanma, kızarıklık, protezin sağa sola kayması, protezin öne gelmesi gibi bulgular oluşabilir. Protezi çıkarttığınız zaman aynada baktığınız taktirde kırmızı, pembe dış bükey konjonktiva yüzeyi görülür. Bu yüzeyin genellikle ortasından başlayan atılma sürecinde implantın kendisi görülebilir.
2. İmplant atılması durumunda ne yapmalıyım?
İmplant atılması acil bir durumdur. Bu tabloda göz yuvasında bulunan implant dış ortamla temas haline geçmiştir. Bu nedenle bir enfeksiyona yatkınlık söz konusudur. Küçük implant açılmaları daha basit medikal ve cerrahi işlemler ile düzeltilebilirken, daha ciddi açılma ve atılmalar büyük ameliyatlar gerektirir. Bu nedenle erken teşhis ile daha iyi sonuçlar alınır.
3. İmplantsız protez takamaz mıyım?
Göz küçülmesi sonrası gözde yaklaşık 7 cc lik bir hacim kaybı oluşur. Bu hacim eksikliği göz kapağı düşüklüğü, gözün çukurlaşması, üst kapakta derin bir oluk oluşumuna sebep olur. Bu hacim eksikliğini sadece protez ile doldurmaya çalışırsak 7 cclik kalın ve ağır bir protez kullanmak zorunda kalırız ki bu hareket etmeyen ve ağırlığından dolayı üzerine oturduğu alt kapağı aşağı doğru sündürerek ek kapak şekil bozukluğuna yol açabilen bir durum oluşturur. Bu nedenle oküloplastik cerrahlar bu hacim eksikliğini düzeltirken 18-20 mmlik küresel implantlar kullanır. Küre şeklindeki implantların reddi daha zordur ve göz ile daha uyumludur. Bu büyüklükteki implant yaklaşık 5 cclik hacim eksikliğini düzeltir. İmplant materyali hafif ve göz çukuruna yerleştirtildiğinden dolayı köz kapağına yük getirmez. Geride kalan 2 cclik hacim eksikliği ise bu implantın önüne yerleştirilen protez ile giderilir. Bu şekilde hafif ve arkasındaki implant ile hareket ettirilen bir protez kullanmış oluruz.