Sıkça Sorulan Sorular

Kapak düşüklüğüne ait cerrahi tedavi ne zaman yapılmalıdır?

Bu ameliyatın belirli yaş sınırlaması yoktur. Ameliyatın yapılış sebebi zamanlama açısından asıl önemli konudur. Tek taraflı gözün renkli kısımını örten doğumsal kapak düşüklüğü tedavisi hemen, hastanın yaşına bakılmaksızın yapılmalıdır. Zira bu durum göz kapağı düşüklüğü bulunan göz için göz tembelliği ve fonksiyonel körlük sebebi olup, acil cerrahi tedavi gereklidir. Göz bebeğini örtmeyen doğumsal kapak düşüklüğünde ise göz tembelliği riski olmadığı bir oküloplastik cerrah tarafından belirlendikten sonra çocuk bu tablonun farkındalığına vardığı zaman düzeltilmelidir. Günümüzde çocuklar 3-4 yaşlarında birbirleri arasındaki farkları tespit edip, bunları birbirlerine söylemekten hiç çekinmemektedir. Bu da kapak düşüklüğü bulunan çocukta sosyal psiklojik sorunlara, içe kapanmaya sebep olmaktadır. Bu nedenle bu çocuklara ortalama 4 yaşında cerrahi uygulamak uygun olmaktadır. Erişkin dönemde ise kapak düşüklüğü daha kozmetik bir sorun oluşturmaktadır. Özellikle çalışan genç erişkinlerde çalışma arkadaşları kapak düşüklüğü nedeniyleortaya çıkan “uykulu” görünümü ifade ederek hastalara uyarıarda bulunmaktadır. Bunun yanında yine göz bebeğini örten kapak düşüklüğü tek veya çift taraflı görme alanında daralmalar, 3 boyutlu görmede kayıplara sebep olarak foksiyonel görme kayıplarına sebep olabilmektedir. Bu nedenlerle uygulanan cerrahi hastanın kozmetik ve fonksiyonel şikayetlerini düzeltebilmektedir.

Ben lokal anesteziden çekiniyorum, genel anestezi altında ameliyat olabilir miyim?

Çocukluk çağında genel anestezi zorunludur. Ancak erişkin dönemde tercihim lokal anestezidir. Çünkü hem vücuda gereksiz ilaç vererek sistemik anesteziye bağlı sıkıntılardan korunabiliriz, hem de sadece gözü uyuşturarak bilinci açık tuttuğumuz için ameliyat sırasında hastayı ameliyat masasında oturur pozisyona getirip, kapak seviyesini, diğer göz ile simetrisini mümkün olan en iyi şekilde ayarlama fırsatımız olur.

Bu ameliyat için kaç gün işimden geri kalırım, gözümde iz kalır mı?

Çoğu olguda ameliyat sonrası 1. ve 5. gün kontol gereklidir. Kapak cerrahisinde iz kalmayacak şekilde göz içinden veya göz dışında zaten doğal bir iz olan kapak kıvrımından yapılan kesiler kullanıldığından dolayı hızlı bir iyileşme olur. Dikişler kişinin yara iyileşmesine göre 7-10. Günde alınır. Hasta sıklıkla 15 gün içinde işinin başına döner.

Botox blefarospazm için kesin tedavi midir?

Blefaropazm, hemifasiyal spazm olgularında çoğu zaman sebep bulunamamaktadır (esansiyel). Bundan dolayı klinik bulgu yani hastalığın sebebine değil sonucuna yönelik tedavi uygulanmaktadır. Bu hastalıkta kullanılan Botox, kas kasılmasını engelleyen bir nörotoksindir. Uygun şartlarda ve dozlarda uygulandığında vücuda, göze herhangi bir zararı yoktur. Botoks tedavisi 3-4 aylık periyodlarda tekrarlanır. Bunun sebebi ilaç vücuttan atılır ve bu süre zarfında etkinliği kaybolur.

Ameliyat ile tedavi şansı var mıdır?

Cerrahi tedavi Botox tedavisine yeterli cevap alınamayan hastalarda alternatif bir tedavidir. Bu ameliyatta istemsiz kasılan göz kapağı kasları Botox ile felç edilmek yerine, cerrahi olarak alınır ve kasılmalar durdurulur.

Bu hastalık körlük yapar mı?

Hayır. Bu hastalık ile görme yoları arasında ilişki yoktur, ancak hastalar gözlerini açamadıkları zaman “Fonksiyonel körlük” tablosu ile karşı karşıya gelmektedir.

Kapakta içeri veya dışarı dönme ameliyatı nasıl uygulanır?

Kapak ameliyatı genellikle lokal anestezi altında yapılır. Doğumsal kapak şekil bozuklukları çocuklarda genel anestezi gerektirir. Sıklıkla kapak anatomisini düzelten işlemler uygulanır. Doku eksikliklerine bağlı tablolarda kulak arkası veya kol gibi kapak cildinitaklit eden yerlerden, veya ağız mukozası , amniyon zarı gibi göz zarlarını taklit eden dokulardan alınan örnekler cerrahide kullanılabilir.

Cerrahi işlen ne kadar sürer ve işime ne zaman dönebilirim?

İşlem tablonun ciddiyetine göre 1-3 saat sürer. Olgular genellikle 15 gün içinde işine başlayabilir.

Bu ameliyattan sonra tablonun tekrarlaması görülebilir mi?

Tablonun düzeltilmesi çeşitli basamakları düzeltmeye yönelik karışık cerrahi işlem gerektirir. Bu basamaklar uygun cerrahi ile yapılmaz ise tablo tekrarlayabilir. Bu nedenle bu konu ile ilgili çalışan deneyimli oküloplastik cerrahların uygulaması gereken bir işlemdir.

Yüz felci geçici midir?

Yüz felci yapan sebep bu tablonun sürecini belirler. Tedavi edilebilen bir sebebe bağlı oluşan yüz felci geçici olabilir. Şeker hastalığı, aşılama, sarkoidoz, üst solunum yolu enfeksiyonları, Uçuk virüsü, orta kulak iltihabı, kanserler, travma, damar anomalileri yüz felci sebepleri arasındadır. Bu tablolar ile uygulanan tedavi protokolleri yüz felcinde düzelme sağlayabilir.

Yüz felcinde altın ağırlık nasıl işe yarıyor, gözüme zararı olur mu, alternatif bir cerrahi var mı?

Yüz felcinde üst göz kapağı kapanamadığı için altın ağırlık ile yer çekimi etkisi ile kapağın kapanması sağlanır Bu implant kapak kıvrımından yapılan bir ameliyat ile üst göz kapağına yerleştirileceği için ek iz oluşturulmaz, ancak implantın ağırlığı ve büyüklüğüne göre kapak kenarında cilt altında implant belirgin görülebilir. Bu nedenle kozmetik sorunlar oluşabilir. Altın implantın alternatifi titanyum implantlardır. Bun madde daha ağır bir metal olduğu için daha ince bir materyal ile daha etkin bir kapak düzeltmesi sağlar, ancak daha pahalıdır. İmplantların göze düzgün uygulandıkları ve saf maden olarak kullanıldıkları koşullarda bir zararı yoktur. İmplant kullanılmaksızın kapak fonksiyonlarını düzeltecek alternatif cerrahi kapağı kaldıran kaslara yönelik uygulanan cerrahiler ve BOTOX uygulamalarıdır. Bu yöntemler kişinin klinik bulguları doğrultusunda oküloplastik cerrah tarafından seçilir.

Yüz felcinde kaş düşmesi, yüz sarkması oldu, tedavisi var mı?

Yüz felcinin klasik bulguları arasında kaş düşmesi ve alt göz kapağı ile birlikte yüzün dudaklara kadar sarkması tipiktir. Bu bulgulara yönelik ilaçla tedavi yoktur. Kaşın düşmesi yüz sarkması ciddi kozmetik ve görsel problemlere yol açabilir. Buna yönelik çeşitli cerrahi tedaviler uygulanır. Kaş kaldırma ve yüz kaldırma (face lift) cerrahileri ile birlikte kapak germe ameliyatları ile dramatik yüz güldürücü sonuçlar alınır. Burada yer çekiminin aksi yönünde bir cerrahi işlem uygulandığı için oküloplastik cerrahide ileri teknikler gerektiren yöntemlerdir.

Bu implantların vücuduma zararı var mıdır?

Kullanılan implantlar yılla süren araştırmalar sonrası vücut ile uyumu kanıtlanmış ve birçok sağlık kuruluşundan insan kullanımı için onay almış ürünlerdir. Kullanılan ürünlerin tümü tek kullanımlık, hasta için özel steril ambalajlarda hazır halde kullanılmaktadır. Bu nedenle bu implantların vücuda herhangi bir zararı yoktur.

İmplantları daha sonra çıkartmak gerekir mi?

İmplantlar çoğu olguda ömür boyu yerinde güvenle kalır ve fonksiyonel desteğe devam eder. MEDPOR, Hidroksiapatit gibi poröz yapıda olan implantlar sıklıkla vücut tarafından benimsenerek, vücut tarafından damarsal hale getirilip, vücudun bir parçası haline gelir. Nadiren felçli olgularda felcin tamamen geçmesi sağlanabilirse implantlar yine bir cerrahi uygulama ile çıkartılabilir.

Bu implantları mutlaka kullanmak zorunda mıyız?

İmplantlar ile kapak cerrahisi sıklıkla ciddi travma ve felç olgularında uygulanmaktadır. Oküloplastik cerrahide ama amaç kişinin kendi dokularını kullanarak rekonstrüksiyon yapmak olsa da lüzumu halinde kullanılan bu implantlar cerrahi başarıyı ciddi oranda arttırmaktadır.

Kapağımda kirpikli bölgede bir lezyon var, bu çıkartılırken kirpiklerim dökülür mü?

Tümör iyi huylu ise kirpiklere dokunulmadan özel cerrahi uçlar ile kirpiklerin arasından çıkartmak mümkündür. Ancak tümör kötü huylu ise nüksü engellemek için sağlam kirpikli kapak kenarı da çıkartılır. Onarım sırasında kirpikli kenar uygun kozmetik tekniklerle oluşturulur ve kirpik kaybı fark edilmez.

Tümörün büyüklüğü cerrahi tedaviyi nasıl etkiler?

Tüm kanser çeşitlerinde olduğu gibi tümör ne kadar küçükken müdahale edilirse, tedavi başarısı, tedavi sırasında feragat dilecek doku miktarı, cerrahi sonrası ek tedavi gereksinimi azalır. Unutmamalıdır ki, Türkiye’de kapak tümörlerinin göze ve göz çukuruna yayılması sonrası gözün alınmasına kadar varan görme kayıpları veya tümörün iç organlara sıçraması sonucu hayat kayıpları halen oldukça sık izlenmektedir. Bu nedenle erken tanı ve tedavi tümör tedavisinde önemlidir.

Kapak tümörlerinin ameliyatsız tedavisi var mıdır?

Kapak tümörleri erken dönemde yakalandığında dondurma (krio), ışın tedavavisi veya özel bazı kremlerde tedavisi gündeme gelebilir. Ancak bu tedavi seçenekleri sınırlı olgularda oküloplasti cerrahi uzmanının önerileri doğrultusunda yapılmalıdır.

Daha önce geçirdiğim göz kapak travması sonrası gözüm geceleri açık kalıyor. Bunun tedavisi var mıdır?

Üst göz kapağının açılıp kapanma görevi vardır. Bu durum travma sonrası kapağı açan ve kapatan kasların hasarı, kapak doku kaybı veya uygun olmayan düzeltme ve uygunsuz yara iyileşmesi sonrası izlenebilir. Bu durum için çoğunlukla kapak cerrahisi gereklidir. Bazı hafif olgularda ise suni gözyaşı damla ve jelleri yeterli olabilir. Cerrahi sırasında kendi kapak yapılarının yer ve şekil değişim yöntemleri kullanılabileceği gibi diğer yerlerden alınan cilt, sert damak, ağız mukozası, kulak kıkırdağı gibi dokular cerrahi sırasında kullanılabilir.

Daha önce travma sonrası göz kapağımdan ameliyat oldum. Şu an gözüm devamlı sulanıyor. Bunun sebebi ne olabilir?

Göz sulanmasının iki ana sebebi vardır. Birincisi göz yaşı üretiminin fazla olması, ikincisi göz yaşı gider yollarının kapalı olmasıdır. Kapa travması sonrası yapılan onarımda gözde batma yapacak kirpik kenarın göz yüzeyine dönmesi, kapakta dikiş bulunması gibi sebeplerle göz yaşı üretimi artmasına bağlı sulanma olabilir. Ancak daha sıklıkla kapak travması sırasında eşzamanlı hasarlanan gözyaşı yollarının ilk onarım sırasında hiç onarılmaması veya uygunsuz onarılması sonucu gözyaşı drenaj sıkıntısı olabilir. Bu durumda göz yüzeyini rahatsız eden ve aşırı göz yapımına sebep olan kirpik, sütür gibi yapıların alınması, veya gözyaşı yollarının tıkanıklığına bağlı cerrahi tedavi uygulamak gereklidir.

Kapak travması ile birlikte gözümü de kaybettim. Kapak onarımı ile birlikte hareketli göz protez cerrahisi olabilir mi?

Kapak travması ile birlikte kalıcı görme kaybına yol açan ciddi göz travmaları izlenebilir. Bu gibi durumlarda hem kapak hem de gözün görünümü kozmetik olarak sosyal sıkıntılara sebep olabilir. Bu durumda kapak ve göz yuvasının aynı anda onarımı cerrahi olarak düzeltilebilir. Bu aşamada mevcut göz dokuların durumuna göre hareketli göz protez cerrahisi yapılabilir.

Göz kapağımda kızarıklık ve şişlik vardı. Kızarıklık azaldı ama elime halen bir şişlik geliyor.

Tanımlanan bu tablo tipik bir kapak enfeksiyonu sonrası gelişen şalazyon tablosudur. Çoğu olgu birçok ilaç kullanmış, uzun süredir masaj tedavisi yapmıştır. Bu tablo bu tedaviler ile gerilemez ise kesin tedavi çözümü ameliyattır. Lokal anestezi altında yapılan bu ameliyatta kişi ertesi gün işine dönebilir, sosyal yaşantısında herhangi bir kayıp yaşamaz.

Kirpik diplerinde kaşıntı, kepeklenme ve kirpik dökülmesi mevcut. Kirpiklerim yeniden çıkar mı?

Kapakta kirpikli kenarın enfeksiyonlarında en sık şikayetler kaşıntı, kepeklenme ve kirpik dökülmesidir. Burada yer ala bakteriler kirpik diplerinde iltihabi süreci başlatır ve bunun sonda bu belirtiler izlenir. Kirpik dökülmesinin altında başka dermatolojik bir rahatsızlık yoksa sıklıkla bu bulgular tedavi ile düzelir ve kirpiklerimiz eski sağlıklı görünümüne ulaşır.

Kapak enfeksiyonları görme kaybı yapar mı?

Kapak enfeksiyonları erken dönemde kapağın kendi anatomik alanlarında sınırlı başlar ve bu erken dönemde yapılan tedavi ile görme kaybı sıkıntısı olmaz. Ancak tablo ihmal edilirse, öyküde kontakt lens kullanımı varsa, daha önceki benzer tablolarda görme kaybı mevcutsa, bu olgularda kornea veya göz küresinin etkilenmesine bağlı çeşitli derecelerde görme kaybı izlenebilir.

Kirpiklerim gözüme doğru batıyor, birkaç kez cımbız ile çektim, ancak tekrar batma ve kirpiklerimde uzama başladı. Ne yapmalıyım.

Kirpiklerin cımbız ile çekilmesi halk arasında en sık yapılan yanlıştır. Bu uygulama kirpiklerin çıkmasını engellemeyeceği gibi aksine daha kuvvetli çıkmasına sebep olur. Bu nedenle daha sonra yapılacak cerrahilerin başarısını da azaltır. Bu tablonun düzeltilmesi için batan kirpiklerin sayısı, yerleşimi (alt kapak veya üst kapak), göz yüzeyinin durumu, hastanın genel sağlık durumu gibi pek çok parametre incelenerek en uygun tedavi tipi seçilmelidir.

Daha önce kirpiklerimden ameliyat oldum ama tekrar kirpiklerim uzadı ve batma yapıyor. Ne yapmalıyım?

Kirpikler, kıl follikülünden köken alan oldukça dayanıklı bir dokudur. Vücuttaki diğer kıl kökleri gibi lazer, radyofrekans, dondurma gibi uygulamalar sonrası kılda tekrar üreme olabilir ancak genellikle daha zayıf bir üreme olur, ki çoğu zaman 2-3 senasta kesin sonuç elde edilir. Cerrahi işlemler ise daha kalıcı sonuç verir ancak diğer uygulamalara göre daha tecrübe ve zaman isteyen girişimlerdir. Doktorunuz hangi uygulamanın hangi hasta için daha uygun olacağını, her uygulamanın artı ve eksilerini hastasına anlatır ve uygun tedavi şekillendirilir.

Kirpiklerimle beraber kapaklarım da içeri doğru dönüyor. Kirpiklerim mi yoksa kapaklarım mı hastadır?

Bu gibi durumlarda hastanın çok iyi değerlendirilmesi gereklidir. Çünkü tek başına kirpiklere yönelik yapılan müdahaleler bu farklı hasta grubunda istenmeyen sonuçlar doğurur. Bu tabloda kapakların tekrar dışarı döndürmeye yönelik ameliyatlar temel hedef olmalıdır.

Gözyaşı kesesi iltihabı kanal ameliyatı olduktan sonra tekrarlar mı?

Gözyaşı kanal tıkanıklığına bağlı cerrahi düzgün yapılmış ve cerrahisi başarılı ise tekrarlamaz. Ancak başarısız kanal cerrahileri sonucu tekrarlama sıklıkla görülür.

Göz sulanması görmemi olumsuz etkiler mi?

Görme hissi ışık uyaranların retina tarafından algılanması ile başlar. Bunun için sağlıklı görsel uyarının retinaya kadar göz içi yapılardan retina tabakasına sağlıklı bir şekilde ulaşması gereklidir. Göze gelen ışık huzmesi ise gözde ilk önce gözyaşı tabakasına düşer. Bundan dolayı göz yüzeyinde gözyaşının az veya çok olması ışığın uygun bir şekilde kırılmasını engelleyerek görme kaybına sebebiyet verir.

Zaman zaman gözlerimde aşırı sulanma oluyor ancak bu devamlı görülmüyor. Bunun sebebi enfeksiyon veya gözyaşı kanal tıkanıklığı mıdır?

Kişilerin göz yüzeyi çevresel etkenlere uyum gösterecek şekilde ortam nem veya kuruluğu doğrultusunda gözyaşı üretimini ayarlamaktadır. Göz yüzeyinde oluşan ani kuruluklar refleks olarak ani göz yaşarmasına sebebiyet verir. Örneğin aşırı soğuk veya rüzgarlı havalarda kişilerin gözü, gözyaşının refleks salgısının artmasından dolayı sulanır. Bunu yanı sıra göze gelen yabancı cisimler, örneğin tozlu havalarda yine gözyaşı artarak göz yüzeyini temizlemeye çalışır. Bu tabloların geçici olması en önemli özelliğidir. Devamlılık arz eden tablolar dışında önemli değildir.

Göz sulanmasının tedavisi nasıldır?

Göz sulanmasının çeşitli sebepleri vardır. Yapılan muayene ile sulanmasın gözyaşı üretim fazlalığından mı yoksa normal üretilen gözyaşının atılım bozukluğundan mı kaynaklandığı ortaya çıkartılır. Bundan sonra ilaç veya cerrahi olarak tedavi şeması izlenir. Göz sulanması sebepleri için diğer alt başlıklara bakabilirsiniz.

Daha önce masaj tedavisi yapmama rağmen bebeğimde sulanma devam ediyor. Ne yapmalıyım?

Masaj ile gözyaşı kanal tıkanıklığının tedavisi genellikle ilk 1 yılda etkindir. Bu zamanda tedaviden cevap alınamayan çocuklarda ya daha ciddi ve oküloplastik cerrahi gerektirecek bir anatomik tıkanıklık vardır ya da masaj tedavisi uygun uygulanmıyordur. Masaj tekniğinin uygun uygulanması sonucu bu olguların yaklaşık %90’ında sulanma kaybolmaktadır. Geri kalan olgularda ise bir sonraki tedavi basamağı olan sondalama işlemi gereklidir. Sondalama her ne kadar kısa süren bir işlem gerektirse de uygun yapılması tecrübe gerektiren ve uygunsuz yapıldığında ise tüm gözyaşı kanallarının geri dönüşsüz hasarına sebebiyet verebilecek ciddi bir uygulamadır. Bu nedenle oküloplastik cerrahi uzmanı tarafından uygulanması uygundur.

Daha önce 2 defa sondalama işlemi yapılasına rağmen sulanma devam ediyor. Ne yapmam gereklidir?

Sondalama ile düzelmeyen doğumsal gözyaşı yolları tıkanıklığını tedavisinde gözyaşı yollarına silikon tüp takılması gereklidir. Bu cerrahi işlem endoskopik yolla yüksek çözünürlüklü kameralar eşliğinde burun içinden yapılan bir işlemdir. Burun içi görüntüleme yöntemlerini gelişmesi ile oküloplastik cerrahlar tarafından uygulanan bu cerrahi müdahaleden tüm gözyaşı yollarından iletilen ince bir tüp ile tüm gözyaşı kanalı onarılır. Tüp yaklaşık 3 ay gözde kalır ve poliklinik şartlarında tekrar anestezi gerekmeden çekilir. Tüm işlemler burunda dikişsiz ameliyatla yapılır, yüzde herhangi bir iz oluşturulmaz.

Daha önce çeşitli tedaviler yapılması rağmen çocuğumda göz sulanması devam ediyor. Sorun nasıl çözülebilir?

Nadiren kanal tıkanıklığını düzeyi ciddi seviyededir ve daha önce anlatılan tedavi basamakları yetersiz kalır. Bu gibi durumlarda artık çocuğun kendi gözyaşı kanalından vazgeçilerek gözyaşını buruna ulaşabilmesi için alternatif bir yol açılır. Bu işlem burundan endoskoplarla yapılabileceği gibi travma, doğumsal üst gözyaşı yollarının tıkanıklığı gibi olgularda dışarıdan cilt kesisi ile de yapılabilir.

Gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatında kaç gün işimden geri kalırım?

Ameliyatın şekline göre ameliyat sonrası iyileşme süreci değişiklik göstrmektedir. Dışarıdan cilt kesisi ve dikişli ameliyat için bu süre ortalama 7-10 gündür. Endoskopik yöntemle burundan yapılan dikişsiz ameliyatta bu süre yaklaşık 2-3 gündür. Ancak her türlü ameliyatta zorunlu olmadıkça 1 hafta istrahat edilmesi önerilir.

Gözyaşı kesesi ameliyatı anestezisi nasıl olmaktadır?

Gözyaşı kesesi ameliyatı lokal veya genel anestezi alında yapılabilir. Her iki anestezi yönteminin de kendine göre avantaj ve dezavantajı vardır. Lokal anestezinin avantajı göz hastalığı nedniyle diğer organlarına ilaç verilmeden ameliyat olması, anestezinin oluşturduğu uyanma süresinin bulunmamasıdır. Bunun yanında bazı hassas yapıdaki hastalar ameliyat esnasında uyanık olma hissinden rahatsız olabilmektedir. Genel anestezinin avantajı hastalar ameliyat sırasında uyudukları için cerrahiye ait bir süreci hiç yaşamamaktadır. Diğer taraftan anesteziye bağlı uyanma süreci yaşamaktadırlar.

Mevcut diğer rahatsızlıklarım, şeker, tansiyon, kalp hastalığım gözyaşı kesesi ameliyatını nasıl etkiler?

Mevcut hastalıkları kontrol altında bulunması ameliyatın başarısı ve ameliyatta kullanılacak genel anestezi için önemlidir. İlaçların düzenli kullanılması gereklidir. Aspirin, Kumadin gibi kan sulandırıcılarının kullanımı ise ameliyat esnasında kanama miktarını arttıracağı için sakıncalıdır. Bu nedenle bu gibi ilaçların ameliyattan en az 10 gün önce doktor önerileri doğrultusunda kesilmelidir.

Gözyaşı kanal tıkanıklığında her zaman gözyaşı kesesi iltihabı olur mu?

Hayır. Ancak bur risk her zaman vardır ama zamanı ve şekli öngörülememektedir. Gözyaşı kesesi ameliyatının başarısını kesede gelişen iltihap atakları olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle hiç iltihaplanma olmadan bu ameliyatı uygulamak daha iyi cerrahi sonuçlar için gereklidir. Göze uygulanan damla tedavileri ile gözyaşı kanal tıkanıklığı düzelmez, bu tedavi sürecini gereksiz uzatır ve tedavi koşullarını olumsuz etkiler.

Gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatı kese iltihabı varsa ne zaman yapılır?

İdeal şartlarda kese iltihabı geçtikten sonra bu ameliyatın yapılması uygundur. Ancak bazı koşullarda bu iltihabi tablo gerilemez ve bu şartlarda ameliyata girmek gerekebilir. Bu ameliyat için endoskopik girişimin tercih edilmesi avantajlı olmaktadır.

Kapak kesisi sonrası gözyaşı kanalını kanalının da kesildiğini nasıl anlarız?

Bu kesiyi hastalar anlayamaz. Ancak kapak kesisi ne kadar buruna doğru yakın ise bu risk daha fazladır. Muayene sırasında oküloplastik cerrahi doktorunun ortaya çıkartacağı bir bulgudur.

Kapak kesisi hastanede onarıldı ama gözyaşı kanalı onarılmadı. Şimdi gözüm devamlı sulanıyor. Ne yapmalıyım?

Kapak kesisi onarımı sonrası göz sulanmasının çeşitli sebepleri mevcuttur. Bunlar erken dönemde kapak kesi onarımı sırasında kullanılan dikiş materyallerinin göze temas etmesi sonucudur. Eğer dikiş materyali (sütürler) uygunsuz bir şekilde göze batıyorsa göz enfeksiyon riski mevcuttur ve dikişlerin alınması gerekir. Bunun yanında kapak kesisi tamiri sırasında kapak şekil bozukluğu gelişmiş ve kapak içe doğru veya dışarı doğru dönmüş olabilir. Bu şekil bozuklukları da göz sulanması yapabilir. Bunun yanında kanalikül (gözyaşı yolları) kesilmiş ve kapak kesisi tamiri sırasında onarımı gözden kaçmış olabilir. Buna bağlı bir sulanma varsa kalıcı tüp takılması gerekebilir.

Gözyaşı yolları kesisinde mutlaka tüp takılması gerekir mi?

Evet. Tüp mutlaka takılmaktadır ve 3-6 ay sonra çıkartılır.

Burun içinden yapılan ameliyatın başarısı nasıldır?

Bu cerrahi tekniğin başarısı %95’in üzerindedir. Ancak bu cerrahinin yükse başarısının temelinde iyi bir göz, gözyaşı yolları ve burun muayenesinin olduğu unutulmamalıdır. Öncelikle bu ameliyat için göz doktoru tarafından uygun anatomik ve patolojik bulgular irdelenmeli ve tekniğin başarısı değerlendirilmelidir.

Endoskopik gözyaşı kanal tıkanıklığı yüzde herhangi bir iz bırakır mı?

Hayır. Bu teknikte cilt kesisi yapılmadığından olayı dikiş de kullanılmaz. Bu nedenle yüzünüzde bir iz kalmaz. Bu nedenle bayan hastalar, işi nedeniyle çehrelerinde kalıcı iz kalmaması gereken kişiler (örn. Polisler, sanatçılar vs.) bu tekniği tercih etmektedir.

Endoskopik gözyaşı kanal tedavisi nedeniyle kaç gün iş ve gücümden uzak kalırım?

Genellikle 5 gün sonra hasta işine başlamaktadır. Ancak ameliyattan ertesi gün zorunlu olduğu için işe başlayan hastalar da olmaktadır. Ancak bu ameliyattan sonra ortalama 5-7 gün istirahat önerilmektedir.

Lazerle gözyaşı kanal tıkanıklığı tedavisi başarısını neler etkiler, her gözyaşı kanal tıkanıklığı olan hasta bu ameliyatı olabilir mi?

Lazerle gözyaşı kanal tıkanıklığı cerrahisinde başarı öncelikle detaylı gözyaşı yolları ve burun muayenesisonucu irdelenmelidir. Her hasta lazerle gözyaşı kanal ameliyatı olacak diye bir kural yoktur. Hatta uygun olmayan gözlerde yapılan yanlış ameliyatlar görme kaybına kadar giden ciddi göz problemlerine yol açabilmektedir. Bunun için bu konuda deneyimli oküloplastik cerrahi uzmanının değerlendirmesi önemlidir.

Lazerle gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatı nasıl yapılır, iz bırakır mı?

Bu cerrahi bir milimetrenin yaklaşık yarısı kalınlığındaki uçlar aracılığı ile diod lazer enerjisi kullanılarak uygulanır. Burada gözyaşı kanallarından girilerek tıkalı alana lazer uygulanır. Ciltte herhangi bir kesi ve dikiş kullanılmadığı için iz kalmaz.

Daha önce lazerle gözyaşı kanal tıkanıklığı ameliyatı oldum. Gözümde sulanma devam ediyor. Ne yapmalıyım?

Ameliyat sonrası sulanma erken evrede olabilir. Bu dönemde doktorunuzun size önerdiği ilaçları kullanınız. Eğer sulanma geç dönemde devam ediyor ise gözyaşı yollarına yönelik detaylı inceleme gereklidir.

Gözümde çıkıklık oluştu, doktorum film (orbitatomografisi/MR) çektirdi ve gözümün arkasında bir kitle olduğu ortaya çıktı. Ne yapmalıyım?

Öncelikle bu kitlenin iyi huylu mu yoksa kötü huylu bir kanser türü mü olduğunu anlamak gereklidir. Bu ayırımda çoğu zaman klinik tecrübe ve filmdeki bulgular ile bir karar verilir. Ancak kesin tanı bu tümörden bir örnek (biopsi) alınarak konulur. Bu biopsilokal veya genel anestezi altında ameliyathanede yapılır. Bu biopsi sırasında tümörün ya tamamı yada bir kısmı alınır. Bu biopsi örneği patolojik olarak incelenir. Eğer iyi huylu ve işlem esnasında tümörün tamamı alındıysa artık ek bir sorun olmaz. Rutin takipler ile hasta izlenir. Eğer kötü huylu çıkmış ise tümörün tipine göre ışı tedavisi ve/veya kemoterapi, veya ek cerrahi işlemler gerekebilir.

Orbita tümör cerrahisinin ne gibi riskleri mevcuttur?

Orbita cerrahisi göz hastalıklarının en zor ameliyatlarından biridir. Gören bir gözün arkasında dar bir alanda cerrahi yapmak zorluk derecesi ile ilişkili büyük titizlik ve sabır isteyen bir girişimdir. Bu ameliyatlar sıklıkla genel anestezi altında yapılmaktadır. Bundan dolayı ameliyatta hastaların ciddi bir ağrısı olmaz ancak ameliyat sonrası ilk 2-3 gün ağrı ve şişlik izlenebilir. Orbita cerrahisinin teorik olarak kanama, enfeksiyon, çift görme ve görme kaybı riski mevcuttur. Ancak tümör mevcudiyetinde bu riskler göze alınmak durumundadır. Bu riskler bu konuda deneyimli oküloplastik cerrahlarının uygulaması ile en aza indirgenmiştir. Ameliyat kadar ameliyat sonrası bakım ve mevcut bulgular ile iyi mücadele en az ameliyat kadar önemlidir. Ameliyat sonrası kullanılan ilaçlar ve bakım bu süreçte riskleri indirgemektedir.

Orbita tümör cerrahisi sonrası tekrarlama olur mu?

Tümörün iyi veya kötü huylu olması, tümörün tamamının veya kısmen çıkartılması, cerrahi sonrası ek uygulanan işin tedavisi veya kemoterapi tekrarlama olasılığında belirleyici etkenlerdir. İdeal olarak tümör tek parça halinde tamamen çıkartılmak istenir. Ancak bazı olgularda gözü ve göz sinirini korumak için bu mümkün olmayabilir. Cerrahi sınırın ne kadar olduğu ameliyat öncesi yapılan muayenede size doktorunuz tarafından anlatılacak ve muhtemel sonuçlar hakkında bilgi verilecektir. Bu aşamada ne kadar erken dönemde müracaat edildiyse sonuç o kadar yüz güldürücü olmaktadır. Erken teşhis ve tedavi çoğu olguda hayatı ve görmeyi korumaktadır.

Gözümde kızarıklık ve ağrı mevcut. Acaba orbitaenfeksiyonu olabilir mi?

Orbitaenfeksiyonları ile gözün enfeksiyonları karıştırılmamalıdır. Göz yüzeyinde bulunan beyaz zar (konjonktiva) sıklıkla basit göz enfeksiyonları altında irdelenir ve konjonktivit olarak tanımlanır. Bunlar kısmen daha basit enfeksiyonlardır (Bakınız konjonktiva enfeksiyonları). Orbitaenfeksiyonu ise daha ciddi, görme kaybı hatta ölümle sonuçlanabilecek gözün arka tarafında bulunan göz çukurunun enfeksiyonudur. Bulguları arasında kırmızı göz mevcuttur, ancak ağrı, çift görme, kapak ödemi, gözde öne doğru çıkıklık ile karakterizedir. Bu tabloyu ayırt etmek için detaylı göz muayenesi gereklidir.

Orbitainflamasyonu tedavisinde kortizon tedavisi gerekir mi?

Enfeksiyona bağlı olmayan orbitainflamasyonunun tedavisine damardan yüksek doz kortizon kullanılabilir. Bunun için detaylı sistemik muayene ve göz muayenesinin ardından tedaviye engel bir durumun varlığı irdelenir. Karaciğer rahatsızlıkları, kontrolsüz şeker hastalığı, mide ülseri, ciddi kemik erimesi gibi hastalıklarda kortizon tedavisi verilemeyebilir. Bu tedavinin etki ve yan etkileri tecrübeli oküloplastik cerrahi doktoru tarafından değerlendirilmelidir.

Çocuğumda kapak kızarıklığı vardı. Grip olduğu için gelişti sandım. Şimdi kapakları daha şişti ve gözünde ağrı mevcut. Orbitaenfeksiyonu olabilir mi?

Çocuklarda üst solunu yolları enfeksiyonu göz kapaklarını ve sinüsler aracılığı ile orbitayı etkileyebilir. Çocuklarda, erişkinlere göre kapak iltihabından orbitaenfeksiyonuna dönüş çok daha hızlı gelişir. Bu nedenle bu çocuklar yakın takibe alınır, bazen hastanede yatırılıp gözle altında tutmak ve antibiyotik tedavisi vermek gerekebilir. Bu nedenle öncelikle göz doktorunuzun yönlendirmelerini takip etmek gereklidir.

Orbita kırığı geliştiği zaman, her durumda ameliyat olması mı gerekir?

Ameliyat için endikasyonlar gözde kozmetik kötü görünüm yapacak derecede çökme, çift görme ve kırık alanının büyüklüğünün fazla olmasıdır. Bunun değerlendirilmesi oküloplastik cerrahi ile ilgilenen göz doktorunun yapacağı klinik ve radyolojik testler sonrasında olur.

Orbita kırık cerrahisi ne zaman yapılır? Acil müdahale gerekli midir?

Orbita kırığı acil değerlendirilmesi gereken bir durumdur. Bunun sebebi kırık varlığında kırığın kontrolsüz iyileşmesi tabloyu ağırlaştırmaktadır. Bu nedenle hasta hızla oküloplastik cerrahi tarafından değerlendirilmeli ve ileri tedavi planı yapılmalıdır.

Orbita kırıkları nasıl onarılır?

Orbita kırıkları ameliyatı sıklıkla genel anestezi altında yapılır. Bu ameliyatlarda en az iz kalması için oküloplastik cerrahi uzmanları göz içinden kesiler yapar. Bu şekilde cilt kesisi olmadığından dolayı dikiş kullanılmaz ve iz kalmaz. Kırık hattı geniş ise yine cilt ile göz içi kesiler birleştirilir. Bu nedenle cilt kesisi cilt kıvrımları içine gizlenir ve yine iz bırakmadan ameliyatlar gerçekleştirilir. Kırık hattı silikon, kemik veya sentetik implantlar ile onarılır. Bu implantlar daha sonra çıkartılmaz.

Gözlerimde tiroide bağlı göz çıkıklığı mevcut. Gözlerimi yeniden eski haline getirmek mümkün mü?

Gözlerinizde tiroide bağlı bulgular kapak açıklığı, gözde çıkıklık, çift görme ve görme azalması olabilir. Bunların her biri tek tek ilgilenilmesi gereken, gözde farklı dokuları tutan bir tablodur. Örneğin göz kapağındaki açılma göz kapak tutulumunu, gözdeki çıkıklık orbitada ödemi, çift görme gözü hareket ettiren kaslarda kalınlaşmayı düşündürür. Bunların ilaçla veya cerrahi olarak basamaklar halinde düzeltilmesi mümkündür. Ancak bunun bir sırası ve zamanı mevcuttur. Tek bir tedavinin tüm bulguları düzeltmesi beklenmemelidir. Öncelikle konu ile tecrübeli oküloplastik cerrahın bulguların hangi dokuların etkilenmesinden dolayı ortaya çıktığına karar vermesi ve buna göre tedaviye başlaması gereklidir.

Gözlerimde guatra bağlı çıkıklık gelişti, doktorum kortizon tedavisi önerdi. Nasıl bir yol izlemem lazım?

Gözlerinizdeki çıkıklığı kortizon tedavisi düzeltmez. Kortizon tedavisi erken dönem göz bulgularında kapak orbita ödemini geriletmek için kullanılır. Ancak gösterilmiştir ki, gözün çıkıklığında kortizon tedavisi düzelme sağlamamaktadır. Bunun tedavisinde orbitadekompresyon cerrahisi gereklidir.

Orbitadekompresyon cerrahisi benim kaç gün işimden alıkoyar?

Dekompresyon cerrahisi uzun süren gözün en zor ameliyatlarından birdir. Bu nedenle hem hekimin yorgunluğu, hem de hastaya uzun süre anestezi vermemek adına gözler aynı anda ameliyat edilmezler. Ancak her iki gözde çok ciddi görme kaybı var ve bunun için beklemeye zaman yoksa şartlar tıbbi anlamda zorlanır. Bunun dışında 3-4 gün ara ile gözler ameliyat edilmesi uygundur. Bu nedenle yaklaşık 1 hafta hastanede yatış süresi öngörülür. Gözdeki şişliklerin ve dikişlerin 15 gün sonra alınacağı planlanırsa yaklaşık 20-25 gün hasta evinde istirahat edecektir.

Kapak cerrahisi orbitadekompresyonu gibi hasta açısından zor bir ameliyat mıdır?

Hayır. Bu tekniğin de kendine göre incelikleri mevcuttur. Burada da hedef mümkün oldukça her iki gözde simetrik kapak görünümünü sağlamaktır. Bunu sağlamak tek taraflı tutulumlarda biraz daha zordur. Ancak sonuçta bu ameliyat lokal anestezi altında yapılan günübirlik bir cerrahidir. Yaklaşık 1 hafta işten izin alınması yeterlidir.

Kapak ameliyatı benim için daha pratik ise dekompresyon yerine önce kapak ameliyatı olsam olur mu?

Kapak ameliyatı gözde çıkıklığı olan hastada göz çıkıklığını düzeltmez. Ayrıca kural olarak dekompresyon gerekli olan hastada öncelikle orbita cerrahisi yapılmalıdır. Çünkü dekompresyon ameliyatı ile göz içeri doğru çekilince kapak seviyesi de değişir ve bu yapılan ameliyatı etkiler.

Kapak ameliyatımı genel anestezi altında uyutularak olsam daha iyi değil midir?

Genel anestezi altında kapak ameliyatları ancak zorunluluk hallerinde yapılır. Bunlar çocuk hastalar, akli durumu yetersiz veya fobileri olan hastalardır. Kapak ameliyatı sırasında anestetik maddeler ile vücudun diğer organlarına ilaç vermek istememekteyiz. Bunun yanında lokal anestezi ile ameliyat sırasında bilinç yerinde olduğundan dolayıbizzat ameliyat sırasında aşağı ve yukarı baktırarak kapak pozisyonlarını irdeleyebilmekte ve bu şekilde kapak pozisyonunu için diğer kapakla olan simetrisini sağlayabilmekteyiz.

Şaşılık bir gözümü kapattığım zaman düzeliyor. Yani kayma tek gözümde ama doktorum her iki gözümden de ameliyat olmam gerektiğini söylüyor. Ne yapmalıyım?

Tiroide bağlı şaşılık sıklıkla her iki gözü de etkiler. Şaşılık cerrahisinde müdahale edilecek göz sayısı kayma derecesi ile ilgilidir. Düşük kayma miktarları tek göz müdahalesi ile düzeltilirken, daha geniş kayma miktarı her iki göze de müdahale gerektirebilir.

Tiroide bağlı gözümde çıkıklık vardı. Dekompresyon ameliyatı oldum. Daha sonra çift görme gelişti. Ne yapmalıyım?

Dekompresyon ameliyatında kullanılan güncel teknikler günümüzde çok ilerlemiş ve ameliyat sonrası çift görme olasılığı oldukça azalmıştır. Buna rağmen özellikle ameliyat öncesi sağa ve sola bakarken çift görmesi olan hastalarda dekompresyon cerrahisi sonrası çift görme gelişebilir. Bu hastaların büyük ir kısmı 2-3 ay içinde kendi kendine düzelirken, düzelmeyen olgularda prizmatik gözlükler veya cerrahi tedavi uygulanabilir.

Tiroid hastalarında izlenen şaşılık, çocuklardaki şaşılıklarla benzer midir?

Hayır. Tiroid hastalarında göz kaslarında hem fonksiyon hem de şekil bozukluğu olduğundan dolayı tedavisi daha güçtür. Burada her hastanın kendi bulguları özeldir ve kişiden kişiye fark eder. Bu nedenle her olguda hastalığın aktivitesi, tiroid hormon testleri, eşlik eden diğer tiroide bağlı göz bulguları doğrultusunda kişiye özel tedavi planlanır.

Bebeğimin bir gözü doğuştan yok. Yüz gelişimini sağlamak için implantlar gerekli olduğu söylendi. Nasıl bir yol izlemem gerekli?

Öncelikle bu ameliyatlar genel anestezi altında yapıldığı için bebekte ek başka organ veya dokusunda bir problem olmadığını gösterebilmek için çeşitli röntgen ve kan tahlilleri gereklidir. Yapılan testler normal çıktığında göz yuvasını genişletmek için çeşitli implantlar kullanılır. Bunlar yer tutan sabit hacimli implantlar, şişirilen implantlar ve kendiliğinden şişen implantlar olarak ayrılır ve bebeğin mevcut bulguları doğrultusunda kullanılır. Kullanılan implantlar ile göz yuvası büyüdükçe belli hacim ve büyüklüğe erişinceye kadar tekrarlayan defalar genel anestezi altında yerleştirilen implantlar büyütülür. Bu şekilde normal yüz gelişimi sağlanabilir.

İmplantlara bağlı problemler olabilir mi?

Evet. Doğuştan gözü olmayan ve bu nedenle göz çukuru gelişmemiş bebekte bizler yeni boşluklar açmak için implantlar kullanmaktayız. Ancak vücut kendinde yeni açılan boşlukları kapatmak için uğraşır. Bu nedenle bu oluşturulan boşluğu her zaman dolu tutmak için uygun büyüklük ve şekilde implant kullanmak gereklidir.

Yeteri kadar yuva oluştuktan sonra ne yapılmaktadır?

Yeterli orbita ve göz boşluğu oluşturulan hastalarda bu boşluğa uyan bir protez yapılmaktadır. Bu işlem anestezi gerektirmez. Protez laboratuvarlarında protez teknisyenleri tarafından uygulanır.

Hareketli göz protezinde gözün tamamı mı alınıyor?

Oküloplastik cerrahi uzmanı gözün mevcut yapısının değerlendirildikten sonra nasıl bir ameliyat yapacağına karar verir. Hareketli göz protezlerine yönelik cerrahi iki çeşittir. Birincisi eviserasyon ve implantasyon cerrahisi olup en sık kullanılan tekniktir. Burada gözün dış çeperi ve kasları korunup göze implant yerleştirilir. Enükleasyon ve implantasyon ise daha az sıklıkta kullanılır ve genellikle günümüzde göz içi tümörlerinin tedavisi için uygulanır. Bu teknikte göz kasları kullanılarak göz çukuruna implant yerleştirilir. Her iki teknikte de 1 ay implantın yerinde iyileşmesi için beklenir ve takiben protez yapılır.

Kaç çeşit implant vardır, aralarında bir fak var mıdır?

Günümüzde en sık kullanılan implant tipleri, akrilik, silikon, biyoseramik ve doğal mercandan yapılan implantlardır. Akrilik ve silikon implantlar vücuda entegre olmayan, biyoseramik ve doğal mercandan yapılan implantlar ise vücuda kan damarları ile entegre olan poröz yapıda implantlardır. Ek cerrahi işlemler ile porözimplantlar ile protezin hareketleri daha da arttırılabilmektedir. Bu cerrahilerin uygunluğu ve implant seçimi oküloplastik hekimi tarafından değerlendirilmektedir.

Protez cerrahisi için ne kadarlık işimden geri kalırım? Ne kadar izin almam gerekir?

Protez cerrahisi hastası ameliyat sonrası 1-2 gün hastanede yatıp taburcu olur. Bir hafta içinde de kendini toparlar ve evde çalışır hale gelir. Kapakları 1 ay boyunca kapalı olacağı için çoğu hasta işine de protez yapıldıktan sonra gitmek isteyeceği için genellikle hastalar 1 ay kadar dinlenmektedir. Ancak zorunlu kalındığı taktirdegöz kapalı kalacak şekilde 10 günden sonra işbaşı yapılabilir.

Gözün ben küçükken tümör nedeniyle alınmış ve ışın tedavisi yapılmış. Şimdi gözüm ve yüzümün tarafı küçük kalmış. Ne yapmam lazım?

Bu tablo oküloplastik cerrahinin en zor konularındandır. Burada ağızdan mukoza ve karından yağ dokusu alınarak soket cerrahisi yapmak mümkündür.

Daha önce tekrarlayan defalar protez takabilmek için ameliyat oldum ama halen protezim düşüyor. Artık ameliyat olmaktan sıkıldım. Ne yapmalıyım?

Soket kontraksiyonu çok zor tedavisi olan bir tablodur. Bu konuda uzman oküloplastik cerrahların dahi zorlandığı bir tablodur. Öncelikle gözünüzün hangi alanda doku eksiği olduğu ortaya çıkartılmalı ona göre işlem uygulanması gereklidir. Belki de protez yerine epitez cerrahisi uygulanması kozmetik anlamda daha faydalı olabilir.

Epitez cerrahisi nedir?

Epitez çeşitli sebeplerden dolayı gözü alınmış ve protez takamayan kişilerde uygulanan bir çeşit implant cerrahisidir. Göz etrafı kemiklere tutturulan mıknatıslara uyacak şekilde göz çukuru orbitayı dolduran ve kozmetik olarak diğer göze benzer halde dizayn edilmiş protezlerdir.

İmplant atılması geliştiğini nasıl anlarım? Bulguları nelerdir?

Bu tablonun bulguları çok sinsi gelişebilir ve bazen hiç bulgu vermeden rutin göz muayeneleri sırasında tespit edilebilir. Bunun yanında gözde aşırı çapaklanma, kızarıklık, protezin sağa sola kayması, protezin öne gelmesi gibi bulgular oluşabilir. Protezi çıkarttığınız zaman aynada baktığınız taktirde kırmızı, pembe dış bükey konjonktiva yüzeyi görülür. Bu yüzeyin genellikle ortasından başlayan atılma sürecinde implantın kendisi görülebilir.

İmplant atılması durumunda ne yapmalıyım?

İmplant atılması acil bir durumdur. Bu tabloda göz yuvasında bulunan implant dış ortamla temas haline geçmiştir. Bu nedenle bir enfeksiyona yatkınlık söz konusudur. Küçük implant açılmaları daha basit medikal ve cerrahi işlemler ile düzeltilebilirken, daha ciddi açılma ve atılmalar büyük ameliyatlar gerektirir. Bu nedenle erken teşhis ile daha iyi sonuçlar alınır.

İmplantsız protez takamaz mıyım?

Göz küçülmesi sonrası gözde yaklaşık 7 cc lik bir hacim kaybı oluşur. Bu hacim eksikliği göz kapağı düşüklüğü, gözün çukurlaşması, üst kapakta derin bir oluk oluşumuna sebep olur. Bu hacim eksikliğini sadece protez ile doldurmaya çalışırsak 7 cclik kalın ve ağır bir protez kullanmak zorunda kalırız ki bu hareket etmeyen ve ağırlığından dolayı üzerine oturduğu alt kapağı aşağı doğru sündürerek ek kapak şekil bozukluğuna yol açabilen bir durum oluşturur. Bu nedenle oküloplastik cerrahlar bu hacim eksikliğini düzeltirken 18-20 mmlik küresel implantlar kullanır. Küre şeklindeki implantların reddi daha zordur ve göz ile daha uyumludur. Bu büyüklükteki implant yaklaşık 5 cclik hacim eksikliğini düzeltir. İmplant materyali hafif ve göz çukuruna yerleştirtildiğinden dolayı köz kapağına yük getirmez. Geride kalan 2 cclik hacim eksikliği ise bu implantın önüne yerleştirilen protez ile giderilir. Bu şekilde hafif ve arkasındaki implant ile hareket ettirilen bir protez kullanmış oluruz.